YAHUDİLİKTE TEMEL KAVRAMLAR > İSİMLER {1}

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yusuf BESALEL

Yahudi geleneğinde ismin önemi Adem’in, Tanrı’nın yarattığı tüm hayvanlara ve kuşlara isimler takması ile başlar. (Yaratılış, 2:19ᆨ) Daha sonraki bölümde (Yaratılış, 3:20) Adem, eşinin adını da koyar ve bunun için belirli bir neden ifade edebilir. Bu durumda bir kişinin ismi, onun tabiatını açıklamaktadır. İsmin önemi o kadar mühimdir ki, bir kişiyle ilgili önemli bir değişiklik olduğunda, isminin de değişmesi söz konusu oluyordu. Örneğin Saray’ın adı Sara, Avram’ın adı Avraam, Yaakov’un adı da Yisrael olarak değişmiştir...
Eski zamanlarda bir ismin bir Tanrı’nın adını da içermesi mümkündür. Örneğin Baal puta taparlığı, Yisraeloğulları’nı etki altına bulundurduğunda İşbaal gibi isimler vardı. Tek Tanrı (monoteizm) inancı oturunca, Tanrı’nın çeşitli isimleri (El, Eli, Yeho) kişilerin isimleri arasında yer almaya başladı. Talmud’da (berahot, 7b) Rabi Eleazar Tanrı’nın isimleri de yarattığını; onun için ismin bir kişinin kaderini tayin ettiğini belirtir. Erkek bir çocuğun ismi brit-mila (sünnet) töreninde konur; bir kızın ismi ise, doğumundan sonra ilk kez Tora okunduğu vakit okunur. İbranice’de bir ismin okunuşunda “babanın oğlu” (veya kızı) tabiri de yer alır. Örneğin “Yaakov ben Yitshak” (Yaakov, Yitshak’ın oğlu) veya “Dina bat Yaakov” (Dina, Yaakov’un kızı) gibi. İbranice’de dökümanlarda ve Tora’ya çağrılışta bu ifade tarzı kullanılır. Son zamanlarda birçok cemaatte annenin adını da zikretme geleneği gelişmiştir. Annenin isminin kişinin adıyla beraber alınması geleneği, Orta Çağlar’dan beri o kişinin sağlığı için dua edildiği durumla ilgili olarak yürürlükteydi.
Talmud, Diaspora’da Yahudiler’in çoğunun yabancı isimler taşıdığını zikreder (Gittin 11b). Halbuki Rabiler’e göre; Yisraeloğulları, Mısır’da isimlerini değiştirmemişlerdir. Reuven ve Şimon gibi isimlerle girmişler ve gene bu isimlerle çıkmışlardır. Yahudi olmayan toplumlarla çevrili olan Yahudiler’de yabancı isimlerin çocuklara verilmesi eğilimi yüzyıllarca süregelmiştir. Bazı durumlarda İbranice isimler başka dildeki isimlerle değiştirilmiştir. (Örneğin Baruh “Benedict” olmuştur.)  Veya yabancı isimler İbranice’ye veya özellikle Yidişçe’ye çevrilmiştir. (Örneğin “Fabius-Phobeus”, Aramice’de hafif anlamana gelen “Şraga”, daha sonra Yidişçe’deki “Feivel” adı ile ikame edilmiştir.
Ciddi bir hastalık anında isim değiştirme uygulaması ise kaynağını Talmud’dan almaktadır. “Bir kişinin kaderini dört şey değiştirir: hayırseverlik, yakarış, ismin değiştirilmesi ve davranışta değişiklik.” (Roş Aşana, 16b). Rabiler, ismin değiştirilmesi ile  ‘Ölüm Meleği’nin yolunun şaşırtılabileceğini ifade etmiştir. Hala Ortodoks cemaatlerde hastaya ek bir ismin verilmesi “Hayim”, “Haya” veya türevi gibi) geleneği sürmektedir. Bu aşamadan sonra söz konusu kişi, ilk ismi ve bu ek isimle beraber anılır. Modern İsrail’de ise İbranice isimler tercih edilmekte olup, eski Biblik isimler tekrar canlandırılmıştır.

Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi",
Cilt I, II, III
Yusuf Besalel