Yusuf BESALEL
Yahudi geleneğinde ismin önemi Ademin, Tanrının yarattığı tüm hayvanlara ve kuşlara isimler takması ile başlar. (Yaratılış, 2:19ᆨ) Daha sonraki bölümde (Yaratılış, 3:20) Adem, eşinin adını da koyar ve bunun için belirli bir neden ifade edebilir. Bu durumda bir kişinin ismi, onun tabiatını açıklamaktadır. İsmin önemi o kadar mühimdir ki, bir kişiyle ilgili önemli bir değişiklik olduğunda, isminin de değişmesi söz konusu oluyordu. Örneğin Sarayın adı Sara, Avramın adı Avraam, Yaakovun adı da Yisrael olarak değişmiştir...
Eski zamanlarda bir ismin bir Tanrının adını da içermesi mümkündür. Örneğin Baal puta taparlığı, Yisraeloğullarını etki altına bulundurduğunda İşbaal gibi isimler vardı. Tek Tanrı (monoteizm) inancı oturunca, Tanrının çeşitli isimleri (El, Eli, Yeho) kişilerin isimleri arasında yer almaya başladı. Talmudda (berahot, 7b) Rabi Eleazar Tanrının isimleri de yarattığını; onun için ismin bir kişinin kaderini tayin ettiğini belirtir. Erkek bir çocuğun ismi brit-mila (sünnet) töreninde konur; bir kızın ismi ise, doğumundan sonra ilk kez Tora okunduğu vakit okunur. İbranicede bir ismin okunuşunda babanın oğlu (veya kızı) tabiri de yer alır. Örneğin Yaakov ben Yitshak (Yaakov, Yitshakın oğlu) veya Dina bat Yaakov (Dina, Yaakovun kızı) gibi. İbranicede dökümanlarda ve Toraya çağrılışta bu ifade tarzı kullanılır. Son zamanlarda birçok cemaatte annenin adını da zikretme geleneği gelişmiştir. Annenin isminin kişinin adıyla beraber alınması geleneği, Orta Çağlardan beri o kişinin sağlığı için dua edildiği durumla ilgili olarak yürürlükteydi.
Talmud, Diasporada Yahudilerin çoğunun yabancı isimler taşıdığını zikreder (Gittin 11b). Halbuki Rabilere göre; Yisraeloğulları, Mısırda isimlerini değiştirmemişlerdir. Reuven ve Şimon gibi isimlerle girmişler ve gene bu isimlerle çıkmışlardır. Yahudi olmayan toplumlarla çevrili olan Yahudilerde yabancı isimlerin çocuklara verilmesi eğilimi yüzyıllarca süregelmiştir. Bazı durumlarda İbranice isimler başka dildeki isimlerle değiştirilmiştir. (Örneğin Baruh Benedict olmuştur.) Veya yabancı isimler İbraniceye veya özellikle Yidişçeye çevrilmiştir. (Örneğin Fabius-Phobeus, Aramicede hafif anlamana gelen Şraga, daha sonra Yidişçedeki Feivel adı ile ikame edilmiştir.
Ciddi bir hastalık anında isim değiştirme uygulaması ise kaynağını Talmuddan almaktadır. Bir kişinin kaderini dört şey değiştirir: hayırseverlik, yakarış, ismin değiştirilmesi ve davranışta değişiklik. (Roş Aşana, 16b). Rabiler, ismin değiştirilmesi ile Ölüm Meleğinin yolunun şaşırtılabileceğini ifade etmiştir. Hala Ortodoks cemaatlerde hastaya ek bir ismin verilmesi Hayim, Haya veya türevi gibi) geleneği sürmektedir. Bu aşamadan sonra söz konusu kişi, ilk ismi ve bu ek isimle beraber anılır. Modern İsrailde ise İbranice isimler tercih edilmekte olup, eski Biblik isimler tekrar canlandırılmıştır.
Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi",
Cilt I, II, III
Yusuf Besalel